29 Mayıs 2010 Cumartesi

BAŞKALDIRAN PEMBE KIZLAR


Bu sene biraz geriden takip ediyorum,çimlendirmeye bile mart sonunda başladım...
Ama yukarıda da görüldüğü gibi hemen kuğu boyunlarını çıkardı benim bıcırıklar...
Bu sene organik pazardan aldığım gün kurularının tahta kutularını biraz aliminyum folyo ile destekleyerek köklendirmeyi denedim ve kesinlikle çok daha başarılı oldu.Viyolde incecik tek bir kök cılızca uzarken,tahta kutuda yuvarlak ve çoklu kök tuttular ve daha gürbüzler.Seneye tamamen tahta kutuya döneceğim,zaten plastik tercih etmediğim bir yöntemdi...
Benim torunlardan biri olayı abartıp iki yerine üç yaprak dahi verdi :)
İlk şaşırtmalarını yapalı çok oldu.Bugün ikinci şaşırtma ile balkonlarına kavuşacaklar.Annemin kışın balkonunda çimlendirdiği bir pembe kızım var ki bakalım ne yapacak.O hiç içeri alınmadı.Bağışıklık sistemi en güçlü olan o olacak tahminimce.
Beyaz sinekler kışı ölmeden hanımelinin altına saklanarak geçirdiler.Bu sene başımı çok ağrıtacaklar gibime geliyor.Tabi birde balkonuma bunca senedir ilk defa musallat olan karga kardeşi de unutmamam lazım.Pembe dostlar hep bitkilerine zarar veren kargalardan muzdaripler,benimkisi ise bir başka alem.Habire etraftan bulduğu yiyecekleri saksılarıma bırakıyor.Bu sabah menüde beyaz peynir vardı.Umarım pembe kızlarım olgunlaştığında,onların çekiciliğine kapılıp beyaz peynir domates ziyafeti çekmez kendine ben ortalıkta yokken!!!

Sevgiyle kalın.
Yeşim Güriş

4 Mayıs 2010 Salı

LEYLEKLER YUVALARINA DÖNDÜ YA,SIRA BENDE ŞİMDİ :)


Herkese uzun bir aradan sonra tekrar merhaba...
Mazot ve su oldukça dik eğimli beton bir zeminde buluşunca,sonuç ayak bilekten parçalı kırık,aşil tendonu yırtılması,bursit,tendinit ve meşakkatli bir tedavi ve iyileşme süreci...Buna da şükür, ayaktayım tekrar ve yürüyebiliyorum,hatta yakında yine koşmaya bile başlayabileceğim :)))
Benim gibi ağrı eşiği çok düşük biri iseniz,yazı yazmak nerde,aylarca iki satır yazıyı bile okuyacak konsantrasyonu ancak toparlayabiliyorsunuz...Yüzmeden ve diğer sporlardan bunca zaman uzak kalmak çok can sıkıcı...Ağrım olmadığı nadir anlarda ancak birkaç yazı yazabildim ama artık yazmaya devam...
Sevgili Fikir Sahibi Damaklar grubumuzda bile konulardan hep geri kaldım ama pembe tohumlar bekletilmeye,hele hele ihmale hiç gelemezler.Çimlenen bıcırlarımın ilk şaşırtmalarını yaptım bile...Torunlarımın çocuğu üçüncü nesil pembe kızlarım pek te kokoş,özel tahta kutularda çimlenip,diğerlerinin aksine siyah plastik şaşırtma torbaları yerine,özel saksılarında hayata daha sıkı sarılır halde keyif sürmekteler cılız Nisan güneşinde.Haspamlar diğerlerine biraz havadan mı bakıyorlar ne!!!
Tüm kış boyunca balkonumda bana destek oldular.Balkonum sokağım,mahallem,tarlam oldu sayelerinde.Odamdan balkona kadarki kısacık mesafe bile sanki kilometrelerce gibi gelirken,üç yanımı saran pembişlerimin kucağına kendimi attığım anda,isterse sıcaklık eksi beş olsun hep mutlu oldum,sıcacık ısınıverdi yüreğim sevgileri ile...Onlar da halimden anladılar mı ne,mart ayında bile birkaç yaprakla bana hep gülümseyip,umut verdiler...Baharda sen de biz de tekrar ayaklanıp alıp başımızı yine gideceğiz diye... Dedikleri de oldu.Acılar azaldı,yaralar iyileşti,bana emanet ettikleri minicik tohumlar baharda yine yeşerdi....Ben yine yollara düştüm,dağ tepe aştım.GÜLÜMSEDİM...
Hep derim ya;daha küçücükken her çocuğa bir tohum emanet etmeli,onu büyütüp canlı tutmayı becerdiği anda zaten hayata dair en önemli derslerden birini de almış demektir.Bırakın bir canlıya eziyet etmeyi yada öldürmeyi,yaşamı boyunca tek bir dal bile kırmamayı öğrenecektir.
Evrene saygı,öz saygı paralelinde sürüp gittiği anda sanırım hepimizin gönülleri de gülümseyecektir...
Şu pembe bıcırların boyundan büyük yaptığı işlere bakın!Tüm PDA'lılara bol pembeli,keyifli bir sezon dileklerimle.
Bolca gülümseyerek hep sevgi ile kalın :)))
Yeşim Güriş