Uzunca bir zamandır probiotikleri öğrenmeye çalıştığım için balkon bahçemi ihmal ettim sanmayın.İlk göz ağrım pembe domateslerim bu bahar da balkonda yerlerini aldılar.Yabani pırasa ve rokalarımın tohum vermelerini beklediğim için iki büyük saksım hala iptal.Ama geri kalan her saksıya pembe domateslerim ve biraz da tatlı kıl biberlerim şaşırtmalardan sonra nihayet ekildiler.Bakalım bu sene gece gündüz sıcaklık farklılığı nasıl olacak.Geçen sene pek memnun kalmamıştım ama bu sene ümitliyim.Torunlarımın torunlarının torunlarını görmek için sabırsızlanıyorum tabi.
İstanbul gibi taş üstüne taş yığılmış bir metropolde,sabah yemyeşil bir balkonda,domates
yapraklarından gelen eşsiz kokuya eşlik eden yaseminim,servi ve minik çamım...Rokaların sarı çiçeklerinin kokusu ise inanılmaz.İki kedim de bu sarı çiçekleri koklamaya bayılıyorlar.Tabi yaramazların paticikleri haliyle toprak oluyor ama hepimizin yüklendiğimiz elektriği atmaya çok ihtiyacımız yok mu,hele apartman tepesinde.Yalnız ufaklık olan domates fidelerini ısırmaya bayılıyor.Zaten zeytin de yiyiyor.Bakalım nasıl anlatacağım.Daha doğrusu Balım Hanım çok iyi anlıyor da ablası Hıbar Hanımın aksine,beni pek takmıyor.Tüm balkona düşmemeleri için tel taktırdığım için içim rahat ama hesapta Balımın domates fidelerini ısırması yoktu 😹
Geçen sene ektiğim birkaç kök yabani dağ çileği ve kokulu Osmanlı çileği kışı balkonda sorunsuz atlattılar,meyve bile vermeye başladılar.Ama rüzgarda sallandıkça Balım oyun sanıp onlara da atlıyor.Bakalım kim yiyecek çilekleri...
Pembe domates ağından ne kadar çok şey öğrendim ve hala öğrenmeye devam etmekteyim.Harika bir grup.Bizi Facebook ta bulabilirsiniz.
https://www.facebook.com/groups/pembedomatesagi/?fref=ts
Yada sayfamızı ziyaret edip üye olabilirsiniz.
http://www.pembedomates.org/uyelik.asp
Öğrenecek o kadar çok şey var ki,ne güzel.
PDA olarak ilk başladığımızda ne kurucularımız sevgili Tansuğ çifti,ne de biz koordinatörler ve sevgili üyelerimiz,pembenin endüstriyel bir meta haline dönmesini istemiyorduk.Zaten manifestomuzu okursanız amacımızın yerel tohumları "doğallığı" vurgulayarak korumak olduğunu anlayacaksınız.Gelin görün ki vahşi endüstri popüler olandan son damlasına kadar kar etmek adına tüm yıl piyasada bulabileceğiniz,bizim temmuzda ancak soframıza gelen narin pembeyi bile,plastik lezzetsiz bir ucubeye çevirip satmayı başardı.Yemeyin efendim BU YALANLARI YEMEYİN!
Sağlığlığınızdan,cebinizdeki paradan olmayın.
En son çıkan yazı da ne kadar yanlış anlamaya meyilli olduğumuzun kanıtı gibi adeta.
http://www.milliyet.com.tr/domatesle-topraga-donus/gurkan-akgunes/pazar/yazardetay/14.05.2017/2449934/default.htm
Bu arada kinoa nedir,neden öz be öz mercimek varken,bağırsaklarımız ve yaşadığımız topraklardaki bakterilerin paralel ilişkisi bunca önemliyken nasıl bir gaflettir anlamak mümkün değil.
Siz siz olun,büyüklerimizin yediklerinden şaşmayın!
Sevgiyle kalın
Yeşim Güriş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder