Daha Temmuz başındayız ve sıcaklar normallerin çok üstünde seyrediyor.Balkonumda 42 dereceyi gördüm evvelsi gün.İki kedimle klimanın şımartan serinliğine sığınmışken,balkondaki pembe domatesler başta olmak üzere tüm bitkilerim için ne yapacağımı şaşırdım.İyi ki malç yapmıştım,bir nebze olsun nefes alabildiler.
Yasemin çiçeklerini erken döktü,mini budama ile bir aya tekrar açar cimcimem.Çarkıfelek nedense çoşkusunu yitirdi.Mayıstaki performansını özletir oldu.Fasulye meraklısı büyük kedim ektiğim 4 fasulyenin 2 adetini daha filizlenmeden kaşla göz arasında yok etmiş,bir fideyi de 4 yaprak olduğunda halletti.Tek bir fidemi gözüm gibi koruyorum.Sabah balkonda hamak keyfi yerini bizim meraklı bahçıvanı gözleme seansına bıraktı.Tabi minik çırağı da ilgiyle ablasını izliyor ama Allahtan onun uzmanlık alanı daha çok sinekler 😹(Yazmadan geçemeyeceğim.Eğer evlerimizde bir canın sorumluluğunu aldı isek,onların can sağlığı için de tüm önlemleri almalıyız.Kilitlenen uyduruk plastikten değil metal telden özel yapılmış sağlam sineklik ve balkonlara muhakkak bir koruma teli.Ben kendim yaptım balkonuma ve çok ta ucuza mal ettim.Toplam 100 tl yi bile bulmadı ki yaklaşık 30 m2 bir yer kapladım,istenirse neler başarılmaz.)
Bu sene gece gündüz arasındaki fark 11 dereceleri iyi tutturdu ve geçen seneye oranla çiçeklerde meyveye dönme oranı çok daha fazla.Malçın da etkisiyle başımın minik dev belaları beyaz sinekler
henüz teşrif etmediler!Sabahın köründe elektrik süpürgesi ile safariyi hiç özlemedim doğrusu.
henüz teşrif etmediler!Sabahın köründe elektrik süpürgesi ile safariyi hiç özlemedim doğrusu.
Yumurta kabukları yine saksılarda,solucan gübresi çok fark ettirdi,sadece malç veya mevsime bağlamamak lazım bu seneki verim farkını.Keşke daha önce öğrenseydim solucan gübresini...Sanırım kalsiyum ve demir oranları da iyi ki benim torunlarımın torunlarının torunları bu sene çok keyifliler,tabi ben de.Atalık tohumlar,evladiyeliklerimiz.Canımız onlar bizim.Sevgili Hafize Baliç,PDA ya bu güzel pembe domates tohumlarını sağlayan büyüğümüz öleli çok oldu ama onun mirası tohumlar Türkiye'nin her yerinde yaşamaya devam ediyor.Kah bir balkonda el bebek gül bebek,kah bir yazlıkta,kah bir tarlada,her yerde,her şehirde.
İstanbul'da kesilmedik ağaç,yolmadık ot bırakmadılar.Sonra da aman esmiyor bu ne sıcak...Lütfen
nerde yaşıyor olursanız olun etrafınızı yeşillendirin.Balkonunuzda yeşeren her can sizin canınıza da can katacaktır.Rüzgarda yapraklar dökülüyor balkonum kirleniyor bahane olamaz.Nasıl her sabah saçınızı tarayıp,dişinizi fırçalıyorsanız,iki dakikanızı almaz balkonunuzu tertemiz tutmak.
nerde yaşıyor olursanız olun etrafınızı yeşillendirin.Balkonunuzda yeşeren her can sizin canınıza da can katacaktır.Rüzgarda yapraklar dökülüyor balkonum kirleniyor bahane olamaz.Nasıl her sabah saçınızı tarayıp,dişinizi fırçalıyorsanız,iki dakikanızı almaz balkonunuzu tertemiz tutmak.
Taşlara bile değil,gri kara betonlara bakar olduk.Yıkılan yapılan binaların gürültüsü,pisliği..
Resimlere bir bakın ve siz karar verin etrafınızda ne istediğinize...
Resimlere bir bakın ve siz karar verin etrafınızda ne istediğinize...
Huzuru bulmak ta,kaybedip sadece şikayet etmek ve zamanla mutsuzluk bağımlısı olmak ta bizim elimizde.Alın bir elinize güzel bir kitap,yanı başınıza da de ev yapımı buz gibi probiotik bir ayran,bir kulaklık,sevdiğiniz müzik,çekin içinize domates yapraklarının güçlü kokusunu,bakın bir etrafınıza,onca emeğinize,içiniz nasıl da huzur bulacaktır.O bitkileri yaşatmak için verdiğiniz emek size kat be kat yaşam enerjisi,huzur ve dayanma gücü olarak geri gelecktir.
Atalık tohumlarımızı,yeşili,canlıları koruyalım.Lütfen.
Sevgiyle kalın.
Yeşim Güriş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder