28 Mayıs 2009 Perşembe

KOLONİSTAN'A HOŞ GELDİNİZ!














İngiliz The Economist dergisinin bu haftaki sayısında yer alan Türkiye ile ilgili bir haber bugünkü gazete ve internet sitelerinde "İlginç/şok iddia" olarak verildi...

Economist, gıda krizini aşmak isteyen ülkelerin başta Afrika olmak üzere dünyanın dört yanından tarım arazisi aldığını, BM’nin “yeni kolonicilik” olarak nitelendirdiği anlaşmalar kapsamında Bahreyn’in Türkiye’de 500 milyon dolara arazi aldığını yazdı. Suudiler de Türkiye’de arazi bakıyor.
Dünyada gıda fiyatlarında son iki yıl içinde yaşanan yükseliş, tarım arazileri nüfusunu doyurmak için yetersiz kalan birçok ülkeyi dünyanın dört bir yanında arazi satın almaya ya da leasing yoluyla kiralamaya yönlendirdi. The Economist dergisinin bu haftaki sayısında geniş yer verdiği ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu Başkanı Jacques Diouf tarafından “neo-kolonicilik” olarak nitelendirilen anlaşmalar kapsamında Çin, G.Kore, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar gibi topraklarının büyük bölümü çöl olan ülkeler, Sudan, Etiyopya, Kongo, Pakistan gibi ülkelerde tarım arazileri satın aldı ya da kiraladı. Dünya Gıda Fonu rakamlarına göre son iki yılda ülkeler arasında el değiştiren bu tür toprakların boyutu 20 milyon hektar. Büyüklüğü ise Fransa’nın toplam tarım alanına, ya da AB’nin toplam tarım alanlarının yüzde 20’sine eşit. Anlaşmaların ticari boyutu 20-30 milyar dolar düzeyinde. Bu rakam da Dünya Bankası tarafından yoksul ülkelere aktarılan gıda yardımlarının 10 katı.
Önce Türkiye sonra Filipinler
The Economist 2006-2009 tarihleri arasında el değiştiren topraklar ve ülkeler arasında anlaşmaların da yer aldığı bir tablo/harita da yayınladı. Buna göre, Bahreyn merkezli yatırım fonu AgriCapital ile Türkiye arasında bu tarihler arasında bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşma Türkiye’deki bir tarım arazisinin Bahreyn tarafından kullanılmasını öngörüyor. Bedeli ise 500 milyon dolar. The Economist, “Anlaşmanın boyutu 3-6 milyar dolara çıkabilir” diye not düştü. Suudiler’in de Türkiye’de tarım arazisi baktıklarını yazdı.
Gül de anlaşmayı övmüştü
İslami bir yatırım fonu olan AgriCapital ile Türk hükümeti arasındaki “mutabakat notu” (Memorandum of Understanding) 31 Ekim 2008 tarihinde imzalanmıştı. Anlaşmaya Türkiye adına imzayı Nazım Ekren koydu. Anlaşmanın kapsamı da iki ülkenin tarım alanında işbirliği olarak açıklandı. Ardından 15 Nisan 2009 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ve Tarım Bakanı Mehdi Eker’in de aralarında olduğu 6 bakanın katıldığı Bahreyn-Türkiye Ekonomik Forumu’nda Bahreyn ile Türkiye arasında 500 milyon dolarlık “tarım projesi” için anlaşma imzalandı. Bahreyn hükümeti bu projenin büyüklüğünün zamanla 3 milyar dolara ardından da 6 milyar dolara ulaşacağını açıkladı. Bahreyn-Türkiye Ekonomik Forumu’na katılan Cumhurbaşkanı Gül de anlaşmayı övmüştü:
Memnuniyetle görüyorum ki, Bahreyn ile Türkiye arasında bir mutabakat anlaşması imzalandı; tarım alanında yatırım yapmakla ilgili. Türkiye, bu konularda iyi bir ülke. İmkanları çok olan bir ülke. Biz altyapı yatırımlarını tarımda da yatırım yapılacak yere kadar götüren bir ülkeyiz. Türkiye’nin çok büyük bir yatırım cazibesi vardır. İki ülke 2007’de askeri işbirliği, 2008’de de Bayındırlık Bakanlıkları arasında ortak çalışmalar için anlaşma imzalamıştı.
Bahreyn merkezli AgriCapital şirketi, Ağustos 2008’de Körfez Finans Merkezi (Bahreyn), Ithmaar Bankası (Bahreyn) ve Abu Dabi Yatırım Merkezi (Birleşik Arap Emirlikleri) ortaklığıyla kuruldu. “Şeriat kurallarını temel alarak” kurulduğu açıklanan AgriCapital’in 3 milyar dolar sermayesinin yanı sıra 1 milyar dolar da ödenmiş sermayesi var. Şirket, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’da tarım sektöründe yatırımlar yapmak amacıyla kuruldu. Yatırımlarını besin üretimi, hayvancılık, biyoilaç, biyoyakıt ve tarım teknolojilerine ayırıyor. Şirketin, Türkiye, Filipinler, Hindistan, Sudan ve Mali’de yatırımları var.
Suudiler’den 500 bin hektara 4.3 milyar dolar
İŞTE Economist’e göre ülkeler arasında son 2 yıl içinde dünya genelinde devredilen topraklar:
- Suudi Arabistan, Etiyopya’da buğday ve pirinç yetiştirmek için 100 milyon dolar ödedi. (Dünya Gıda Programı Etiyopya’ya yılda 116 milyon dolar gıda yardımı yapıyor)
- Güney Kore, Sudan’da 690 bin hektar arazi kiraladı. Sudan hükümeti tarım alanlarının yüzde 20’sini yabancılara ayırdığını açıkladı. Buralarda üretilen tarım ürünlerinin yüzde 70’inin ülke dışına çıkarabileceği kararını verdi. 2007’de 700 milyon dolar olan yabancı tarım yatırımının 7.5 milyar dolara çıkmasını beklediklerini açıkladı. Bu da Sudan’a yönelik yabancı yatırımın yarısı.
- Çin, Kongo’da bio-yakıt üretmek için 2.8 milyon hektar arazi kiraladı, Zambia’da 2 milyon hektar arazi alıyor.
- Libya, Mali’den 100 bin hektar arazi kiraladı.
- Pakistan 500 bin hektarlık arazisini yabancılara açtığını açıkladı. Tarım alanlarının güvenliği için 100 bin kişilik bir güvenlik birimi oluşturdu.
- Güney Koreli Daewoo şirketi Madagaskar’da 1.3 milyon hektar arazi almak istedi. Ancak muhalefetin ve çiftçilerin tepkisi nedeniyle devlet başkanı istifa etmek zorunda kaldı.
- Suudi Bin Ladin Group, Endonezya’da 500 bin hektar alana pirinç ekmek için 4.3 milyar dolar yatırım kararı aldı. Gelen tepkiler nedeniyle askıya aldı. http://www.gazetevatan.com/

Ne diyeyim dilimizde tüy bitti hala vurdumduymaz cahillik had safhada bu kadar önemli bir konuda!Tohum Yasası çıkıyor köylünün dahi haberi yok.Ben Brezilya cumhurbaşkanının geçenlerde neden ziyaretimize geldiğini de aslında merak ediyorum.Tam da bir grup TBMM milletvekilinin ABD'de GDO ve tarım üzerin inceleme yapmak üzere davet edilmelerinin hemen ardından.GDO lu tohumları üretip kendi labratuvarlarında hazırladıkları sağlıklıdır raporlarını da araya sokuşturanlar acaba bir seyahat firması da kurmuşlar mıdır?Bu arada Kyoto'ya imza atma kararı da zamanlama olarak çok ilginç.Kyoto gerçekten neye ve kime hizmet ediyor kim biliyor???http://www.guncel.net/gundem/politika/2009/02/16/kyoto-protokolu-ne-kosk-onayi.htm
Satılık ASLA değil ama artık herşey sayelerinde SATLIK!
Mayınlı arazilerin her ülkede olduğu gibi asker tarafından değil de yabancı firmalara temizletilip, orada yaşayan insanımıza verimli tarım alanı olarak değilde,yabancı şirketlere 44 yıllığına kim bilir ne amaçla kullanacaklarsa kiraya verilmek istenmesi size ne ifade ediyor?
Hani bayram değil seyran değil bizi kim ve niye habire öpüyor!Bu arada 21 mayıs'tan beri bloguma güya spam muamelesi yapıldığı için blogger tarafından ancak şifre ile girebiliyorum!22 sinde itiraz etmeme rağmen...
Sevgiyle kalın...
Yeşim Güriş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder