20 Ağustos 2009 Perşembe

DOMATES TE ARTIK MASUM DEĞİL













Marketlerden veya pazarlardan aldığımız adına domates denen ama bizim pembe kızların yanına bile yaklaşamayacak laboratuvar kaçkınlarından bahsedelim bugün.Sadece soya ve mısırda GDO var sanıyorsanız çooook yanılıyorsunuz.Beraber araştıralım bakalım neler öğreneceğiz! Biyo teknolojinin şemada oturtulduğu yere dikkatli bakın.TIP NERDE???Sağlık öncelik olmaz ise teknoloji yani para merkeze yerleştirilirse olan da olur zaten! Bu kafa ile nereye kadar o da ayrı bir yazı konusu...
Önce GDO konusunda sağlıklı bilgi akışı olduğuna inandığım bir yabancı siteden alıntı yapacağım.Malum Bizde GDO dendi mi aman yok öyle birşey denip konu kapatılıyor!!!

GMO Compass'teki baglantida GDO domateslerdeki laboratuvar çalışmalarının devam ettiği ama '94 te piyasaya sürülen bu domateslerin yarattığı sorunlar nedeni ile '98 de tamamen piyasadan (Amerika ve AB)çekildiği bilgisi var.

(Today in the EU, all tomatoes found on the market, whether they'refresh or canned, are not genetically modified. Even the tomato thatstayed red and firm after three weeks in the fridge isn't a GMO.)
Türkiye 'de ise durum farklı.ZMO başkanı Gökhan Günaydın 2004 te GDOlu domateslerin pazarlarımızda satıldığından bahsediyor.

" 3 - EN KORKUNCU, EN SON ANLAŞILDI: TÜRKİYE'DE 20'YE YAKIN İLİNPAZARLARINDA ALINAN DOMATES VE PATATESLERİN DE GDO'LU OLDUĞU SAPTANDI.BUNLARIN HEMEN TÜMÜ, TÜRKİYE'YE KAÇAK YOLLARLA GİREN GDO'LU TOHUMLARINHİÇBİR DENETİME TABİ TUTULMADAN TARLALARDA - SERALARDA EKİLMESİ SONUCUNDA ÜRETİLİYOR. "
Bir diğer alıntı da GDO lu domateslerimiz hakkında bulduğum nadir bilgi kırıntılarından biri!
http://www.yeniaktuel.com.tr/dun103-2,112@2100.html
Domatesler bir ay bozulmuyor
Biyolog Şafak Mert, Yeni Aktüel'in GDO'larla ilgili sorularını yanıtlarken raf ömrü uzun domateslerle ilgili de şu açıklamayı yapıyor: "Türkiye'ye GDO'lu domates tohumunu bedava dağıttılar. Bir haftada bozulan domates bir ay sağlam kalıyor. Bunun sebebi özel bir gen aktarım teknolojisi." Türkiye'de GDO'larla ilgili akademik çalışma yok denecek kadar az. Fakat ODTÜ'den Doç. Candan Gürakan 2004'te hazırladığı doktora tezinde çok çarpıcı sonuçlara ulaşmış; Türkiye'nin farklı illerinden alınan 28 domates örneğinin 22'sinde antibiyotiğe direnç geni tespit edilmişti. Yine aynı çalışmada beş mısır örneğinin hepsinde antibiyotiğe direnç geninin yanında mısıra ait olmayan DNA'lara, patateste de GDO'ya rastlanmış.Oysa Yeni Aktüel olarak Türkiye'de faaliyet gösteren üç çokuluslu şirkete GDO'lu tohum ithal edip etmediklerini sorduğumuzda kesin bir hayır cevabı aldık!
GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER ÖLDÜRÜYOR..
Kategori : Yem ve Katkı Maddeleri Yorum Sayısı : 0 Okunma : 4487 Tarih : 11 Şubat 2009 14:22

Türkiye`de serbestçe satılan `Frankenştayn` sebzelerin sanıldığından çok daha yaygın olduğu ortaya çıktı. ODTÜ`nün iki yıl süren araştırmasında 28 domates numunesinden 22`si sağlığa zararlı çıktı
ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü`nde yüksek lisans eğitimi gören iki öğrenci, Bölüm Başkanı Doç. Dr. Candar Gürakan`ın gözetiminde`Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (transgenik ürünler) üzerine tez çalışması yaptı. İki yıl süren çalışmanın sonucunda ortaya çıkan tablo, akademisyenleri şoke etti. Ankara, Çanakkale, Ayaş, Eskişehir,Isparta, Antalya, Kalkan, Afyon ve Mersin`de üretilen, Belçika,İspanya, Çin ve Amerika`dan ithal edilen 28 domates numunesinden 22`sinde antibiyotiğe direnç gösteren bir bakteri geni belirlendi.
DOMATESTE NE İŞİ VAR
Doç. Dr. Candan Gürakan, iki yıl süren araştırmanın sonuçlarınıAKŞAM`a anlattı. Gürakan, araştırmaya parasal destek istemek için devlet kurumlarına başvurduklarını ancak, `Türkiye`de GDO yok, boşuna para harcamayın` yanıtı aldıklarını söyledi. Gürakan, `Biz de araştırmayı ODTÜ kaynakları sayesinde yaptık. Ancak böyle sonuçlar alacağımızı biz bile tahmin etmedik. Şoke olduk` dedi.
Ankara`dan 9, Eskişehir, Isparta, Antalya, Ayaş, Çanakkale, Afyon`dan1`er, Antalya`dan 4, Mersin, İspanya, Belçika, ABD`den 2`şer, Çin`den1 olmak üzere 28 domates numunesini incelediklerini belirten Candan Gürakan, şunları söyledi:
`28 domates numunesinden 22`sinde bir bakteri geni olan Kanamisin adlı antibiyotiğe direnç gösteren bir gen tespit ettik. Bu durum domateslere gen aktarımının yapıldığının kanıtıdır. Bakteri geninin domateste ne işi var? Bunlar marketlerden toplanan numuneler. Yerli üretim mi bilmiyoruz. Eğer yerli üretimse, GDO`lu tohum söz konusu demektir.`
MISIRDA DA VAR
Candan Gürakan, Ankara, Isparta, Antalya ve Çanakkale`den alınan beş kurutulmuş mısır numunesinin tümünde de antibiyotiğe direnç geninin yanı sıra mısıra ait olmayan DNA`lara rastlandığını bildirdi. Gürakan,`Bu mısırların Arjantin ve Güney Afrika`dan getirildiğini tespit ettik. Ayrıca Eskişehir, İstanbul ve Ankara`dan alınan mısır hayvan yemi üzerinde de araştırma yaptık. Hem gıda olarak tüketilen kuru mısırda hem de hayvan yemi olan mısırda, antibiyotiğe direnç geninin dışında mısır bitkisine ait olmayan DNA bölgeleri bulundu. Mısırda domatesten daha güçlü bir şekilde GDO tespit edildi` dedi. Gürakan,patateste de genetik değişime rastladıklarını bildirdi.
Bakteri geni nedir?
Bitkiye gen transferi yapanlar, antibiyotik genini koymadan gen transferinin tutup tutmadığını kontrol edemiyor. Gen transferinin gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için antibiyotik geni entegre ediliyor. ODTÜ tarafından yapılan araştırmada da domateste bir antibiyotik olan Kanamisin`e direnç geni tespit edildi. Böceklermısıra zarar vermesin diye bakteriyel toksin mısırın DNA`sına entegre ediliyor. Prof. Dr. Şeminur Topal, bitkilerdeki herhangi bir genetik yapı değişikliğinin insan organizmasına da aynen taşındığını söyledi.Topal, `GDO`lu yiyeceklerin tüketilmesi sonucunda ileride antibiyotik tedavisine yanıt alınamayabilir` dedi.
`Ne yersen ye hepsinde zehir var`
Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Turhan Çakar, yaptıklarıbir araştırmada soya etli kıymada, soya tavuk yeminde yüksek miktarda bakteri geni bulduklarını söyledi. Türketicileri uyaran Turhan Çakar,`Mısır yağı, soya yağı, glikoz şurubu içeren gıdaları almayın. Halkın yiyeceği birşey kalmadı. Halka zehir yediriyorlar` diye konuştu. Soya bitkisinden 900 çeşit ürün elde edildiğini dile getiren Turhan Çakar,şunları söyledi: `Soya; sucuk, salam, sosis, köfte, pizza, hamburger gibi kırmızı ette, et suyu tabletlerinde, soya eti kıymasında, soya ununda, şiş kebapta, fındık ve fıstık ezmesinde, çikolatalı ürünlerde,pastalarda, süt tozunda, ekmek çeşitlerinde, kozmetik sanayiinde,hazır çorbada, soya yağında ve hayvan yeminde kullanılıyor. Mısır ise glikoz şurubunda kullanılıyor.
Glikoz şurubu ise kola, meyve suyu, gazoz, pasta ve baklavada tatlandırıcı olarak, bebek mamalarında, hazır çorbalarda, mısır özüyağında, büyükbaş ve küçükbaş hayvan yeminde kullanılıyor.
Hülya ÜNLÜ/ İSTANBUL
Candan Hanımın aşağıdaki çalışmasının Tubitak destekli olduğunu ekleyeyim bu arada...
"Domates ve Domates Tohumlarında Genetik Modifikasyonunun Tanısı.Doç.Dr. Candan GÜRAKAN. Mühendislik. Gıda. 104O272. Araştırma ...www.odtu.edu.tr/research/tubitak.php -"
Selim Çetiner ısrarla yaptığı araştırmalarda sadece soyada GDO bulduğunu ama mısırda olmadığını söyleyedursun!
Beslenirken patatesi çok iyi sorgulamamız gerekiyor!Kapadokyanın hali malum.Canım kıraç patates nerde,ne oldu ...
Vakti olana harika bir baglantı.Şeminur hocayı bir kez daha taktir ettim!
PDA olarak geleceğimiz adına ne kadar önemli ve ciddi bir görevi üstlendiğimizin kanıtıdır bu bilgiler.Tohumlarımıza sahip çıkalım.Terminatör teknolojilere geçit yok...
Merkeze sermaye değil insan ve sevgi oturduğu gün insanlık kazanacaktır eminim.
Sevgiyle kalın.
Yeşim Güriş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder